banner78
banner25

Edirne Tabip Odası “3 saniyede 2 kişi Kovid-19 hastası oluyor!”

Türk Tabipler Birliği (TTB)’nin 81 İl’de İl Sağlık Müdürlükleri önünde gerçekleştirdikleri eş zamanlı basın açıklaması Edirne İl Sağlık Müdürlüğü önünde Edirne Tabip Odası tarafından da yapıldı.

Saat 12:30’da yapılan basın açıklamasında “Yaşam Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz! Ölümleri Durdurun!” başlığı ile yapılan açıklamaya bazı STK’larda destek verdi.Edirne Tabip Odası Başkanı Dr.Gürcan Altun tarafından okunan bildiride 13 Nisan Çarşamba günü Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan iki haftalık “kısmi kapanma” 1 Mart’tan bu yana uygulanan “kontrolsüz normalleşememe” halinin ne denli başarısız olduğu ifade edilerek; yeni kısıtlamaların ve alınan önlemlerin iktidarın pandemi sürecine dönük bilimdışı bir anlayışının ürünü olduğunu kaydettiler.

Pandemi’nin yoksul ve işçileri vurduğu belirten Dr.Gürcan Altun “her gün bir uçak dolusu yurttaşımızı toprağa veriyoruz. Her gün yurttaşların on binlercesini hasta eden pandemiyle ve pandeminin kötü yönetimiyle karşı karşıyayız. İktidar bilimin, meslek örgütlerinin sesine kulağını tıkamakta, sermayenin çıkarlarına uygun kararları uygulamaktadır. Bu tedbirler paketi halkı oyalama paketidir”dedi.

Uzun zamandan bu yana yapılan uyarılara yetkililerin aldırış etmediğini ve bugün gelinen noktada haklılıklarının bir kez daha gözler önüne serildiğini belirten Dr.Altun “İktidarın yeni “Kontrollü Normalleşme Kararları”nı açıkladığı ve uygulamaya başladığı 1 Mart tarihinden bugüne 45 gün geçti.Kontrollü kademeli olarak normalleşeceğimiz, bu sürecin“yerinde karar dönemi” ile belirlenen kriterler çerçevesinde valilerimizin başkanlığındaki il hıfzıssıhha kurullarımızla yürütüleceği belirtilmişti.O zaman da “normalleşme” başlığı altında atılacak adımların bilimsel olmadığı konusunda uyarmıştık; ama ne yazık ki uyarılarımız yine dinlenmedi. Hatırlatıyoruz!Öngörülen her şey önlenebilirdi”ifadelerini kullandı.

Sağlık Baknalığı verilerine göre Edirne ili’nde 20-26 Şubat haftasına ilşikin verilerde yüzbin nüfusta 107.43 olan verinin en son açıklanan rakamlara göre 577.54 olduğunu belirterek vaka olgu sayısının 5 kat arttığını,benzer oranın Türkiye genelinde de yaşandığına dikkat çekti.Türkiye genelinde yüz bin nüfusta olgu sayısının 71 olarak görüldüğünü ve bu oranın 45 gün içinde 413’e yükseldiğini kaydetti.

Yaşanılanların her kesin gözü önünde olduğunu belirten Dr.Gürcan Altun “böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala salgını yönetmek yerine algıyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.Her zaman olduğu gibi, bir yıldır mesleğimizin ve meslek örgütümüzün üzerimize yüklediği sorumlulukla söylenmeyeni söylemeye, görünmeyeni görünür kılmaya çalıştık.Salgının ilk gününden itibaren resmi verilerin bizlerle paylaşılmasını, salgının yönetiminde katkı sunmayı talep ettik, taleplerimize yanıt gelmedi. Medya aracılığıyla uyardık, yapılması gerekenleri söyledik ama duyulmadık. Bugün buradayız, çünkü duymama görmeme şansınız yok, bugün buradayız çünkü ölümleri görmeye tahammülümüz kalmadı, meslektaşlarımızın tükendiğine tanıklık etmeye tahammülümüz kalmadı!”dedi.

Bugün gelinen noktada eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi neticesinde kontrol altına alınamayan COVID-19 pandemisi olduğunu belirten Dr.Altun; ülkenin üçüncü ve en büyük pikini yaşadığı belirterek günlük vaka sayının 63’bine dayandığını,can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlarda bile 279’a ulaştığını,bununda her 3 saniyede 2 insanın Kovid-19 hastası olduğunu, her 5 dakikada bir vatandaşın kaybedildiğini ifade etti.

İktidarı bir kere daha uyarmak için meydanlarda olduklarını belirten Dr.Altun “geç kaldınız, önlenebilir ölümleri önlemediniz! Her gün yüzlerce insanımızı kaybettiğimiz son durumda acil adımlar atılmalıdır:Mevcut sağlık politikalarının başarısız olduğu artık kabul edilmeli; sağlığa bütüncül bakan toplum ve sağlık örgütlerinin katılımıyla dayanışma içerisinde yeni bir sağlık sistemi kurulmalıdır.Pandemi ile mücadele, derhal geniş katılımlı yerel pandemi kurullarına devredilmelidir. Bu kurullara yerel yönetimler, sağlık emek ve meslek örgütleri ve toplum dahil edilmelidir.Bilimsel kriterlere uygun filyasyon çalışmalarına hızla başlanıp salgının ilk kaynağına ulaşılmalı, bireyler hastalanmadan veya hastaneye gelmeden gerekli adımlar atılmalıdır.Çalışanlar sosyal ve ekonomik hiçbir kayba uğratılmadan; AVM, fabrika, lokanta, atölye, şantiye gibi kalabalık ve kapalı alanlar derhal kapatılmalıdır. En az 14 gün, tercihen 28 gün zorunlu üretim alanları dışında çalışanlar hiçbir şekilde mağdur edilmeden çarklar durdurulmalıdır. Zorunlu üretim alanlarında çalışanlar için işyerine ulaşmada ve iş yerlerinde fiziksel önlemler alınmalı, dönüşümlü çalışma modelleri ile çalışma ortamlarında bulunan sayısı azaltılmalıdır. Uluslararası dolaşım en aza indirgenmeli ve yalnızca çok gerekli şartlarda olmalı, yurtdışı seyahatlerinde 14 gün karantina uygulanmalıdır.Aşılamada hedef toplumsal bağışıklık olmalıdır. Etkili bir aşılama programı uygulanmalıdır. Aşı temini ile ilgili süreç şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı, toplumun önüne net bir aşı takvimi konulmalıdır. Mevcut durumda hızlı aşılama salgınla mücadelenin en önemli parçasıdır. Aşıda patenti ortadan kaldıracak uluslararası adımlar atılmalıdır. Sağlık çalışanlarının, mevcut pandeminin yükü yetmezmiş gibi, iktidarın vurdumduymazlığıyla daha da tükendiği görülmelidir. COVID-19’un meslek hastalığı kabul edilmesi gibi basit bir adımın bile atılmaması halen bir ayıp olarak ortada durmaktadır. Halen atanmayı bekleyen ve KHK ile gerekçe gösterilmeden ihraç edilmiş tüm sağlık çalışanları hızla salgınla mücadelede yerlerini almalıdır. Sağlık çalışanları artık dinlenebilmelidir.”denildi.

banner148
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
banner30