Altunhan "ben yüreğimle ayakta duruyorum!"

Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri eski ağası ve iş adamı Mustafa Altunhan Saros körfezinde bulunan Altunhan Farm isimli tesisinde yılbaşı akşamı uğradığı akıl almaz uygulamayı sosyal medya sonrasında basınla bir araya gelerek paylaştı.Yaşadıkların soğuk kanlılıkla anlatan ve devletin yetkililerine seslenerek çağrıda bulunan Altunhan “ben yüreğimle ayakta duruyorum”diyerek kendisi ile uğraşanlara meydan okudu.

Bir süredir Saros körfezinde bulunan malikanesinde hayata tutunmaya çalışan Mustafa Altunhan, Yılbaşı akşamı konutu başta olmak üzere tesislerine baskın düzenleyen bazı sözde jandarma personelinin görevini kötüye kullandığına dikkat çekti ve sosyal medya hesabında paylaştığı konuyu kamuoyu ile paylaşmak istediğin belirtti.

Bugüne kadar bir Edirneli iş adamı olarak çok bağdireler atlattığını ancak hala ayakta ve hayatta olduğunu belirten Altunhan geçmişe dönerek yaşamından kesitler paylaştı.Yıllar önce cezaevi süreci yaşadığını haksız yere iki defa hapiste yattığını ancak sonrasında “pardon” denilerek tahliye olduklarını anlatan Mustafa Altunhan “Ben bugüne kadar kimseye haraç vermedim.Çetecilere hiçbir şey vermedim.Bunca şeye rağmen nasıl ayakta kaldığım insanlarında dikkatini çekiyor.Diyorlar ki ; “bu adam nasıl ayakta kalıyor?” “Ben yüreğimle ayakta kalıyorum”dedi.

Yılbaşı akşamı yaşadığı süreci FETÖ yapılanmasına bağlayan ve devletin kurumlarında hala FETÖ yapılanması ve varlığının devam ettiğine inandığını söyleyen Altunhan “Bu FETÖ’cüler kendileri bir şey yapamıyorlar.Ama şimdi bunlar gizli gizli her yerde var.Şu anda uyuyorlar ama bunların arkadaşları var.Arkadaşları da bilmiyor onların FETÖ’cü olduğunu.Gidiyorlar diyorlar ki! “Mustafa Altunhan kötü adam.Mustafa Altunhan böyle adam.Bunu niye söylüyorum biliyor musunuz? Eğer ki şu Saros Körfezi'nde Yayla’da en az 50 kere Jandarma Kolluk Kuvveti ile muhatap oldum.Bir şey oluyor hemen geliyorlar. Bakın ben burada huzur arıyorum. Ben burada iş yapmıyorum.Bütün işlerimi zaten 3 tane anonim şirketim var.Şirketlerimin müdürleri var, yöneticileri var.Ben sadece sosyal medyaya video çekiyorum,keyif yapıyorum.”dedi.

Yaşadığı olayı anlatan Altunhan “bir gece yarısı bir olay oldu. Ondan sonra normal kontrol edilir ama benim evimin kapısına, misafirlerimin kapısına kadar gelerek zorlamaları, içeriye ışık tutmaları, çocukların korkmaları, hatta o paylaştığım videoda dedim ki; “sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın İçişleri Bakanımız, Milletvekilimiz, Valimiz.Herkesten yardım istedim. Çünkü bunun devlet ve hükümet ile hiçbir alakası yok.Bunları yapanlar provokatörler!Niye?Şimdi herkes benim gibi anlatamaz derdini.Ben cesaretimle anlatıyorum”diyerek bu gizli kalan FETÖ üyelerinin ortaya çıkarılmasını isteyerek “ Bunlar gerçek suçluları gizliyorlar.Kendi kendilerine suçlu yaratmaya çalışıyorlar”şeklinde konuştu.

Jandarma personeli olduğunu bildiği ancak üst odalara kadar gelerek arama izinleri olmadan zorla odalara girmeye çalışmaları ve korku salmalarına anlam veremediğini anlatan Altunhan “O akşam ilk önce yukarıda odalara gidiyorlar.Odalarda da aksine çocuklar var.Aileleri aşağıda restorantta.En çok çocuklar korktu.Çocuklar kapıları açamıyorlar.İçeriye ışık tutuyorlar.Yukarısı benim ikamet ettiğim yer ve oraya da geldiler.Üst kattayım.Önce odanın içine dışarıdan ışık tuttular.Kapıyı açmadım.Cesuruz ama bu kadar da deli cesareti yok! Allah korusun bir şey olur. Arkadan bir kardeşim aradı beni. “ Mustafa amca senin evin yukarı larında birileri var” dedi.Işıklarla dolaşıyorlar diye bilgi verdi. Daha sonra ise şirketimizin Genel Müdürü var alt katta.Onun da odası var. Onun bir çığlığını duydum.Oraya da içeriye girmeye çalışmışlar,ışık tutmuşlar”dedi.Sabah olayı 155’e ilettiğini ekip istyediğini ancak gelen ekibin farklı bir tutum içerisinde olduğunu aktaran Altunhan “telefonla aradım bilgi verdim.Böyle böyle bir olay oldu dedim. Jandarma geldi ama restorana geldi dediler.Ondan sonra senin üst katları çıkmadılar dediler.Daha sonra Jandarma görevlisi kardeşlerimiz geldi dediler ki akşam burada tutanak tuttuk ama o tutanağı değiştireceğiz.Allah Allah dedim.Akşam tutanak orada tarafların önünde tutmuşsunuz, herkes görmüş,imzalamış şimdi karakola gidip de o tutanağın üstüne başka bir şey yazmışlar değiştirmişler tekrar sabahleyin getiriyorlar bunu değiştireceğiz diyorlar.Siz delil mi karartıyorsunuz böyle bir şey yok dedim.Ben de kendilerine dedim ki akşam bizim evlerimize kim girmek istedi bana bunu ortaya çıkarın dedim.Ceza yazacaksınız yazın, bir yanlışım varsa gerekli işlemi yapın.Ama benim evime akşam kim geldiyse onları bulun dedim”şeklinde konuşarak yaşadıklarının aydınlığa kavuşturulmasını istedi.