EDAK’ı ne çabuk unuttunuz!

KIYISINDAN KÖŞESİNDEN / GÖKHAN TUZLADAN

29 Ocak 2020, 16:37

Kısa adı EDAK.Edirne Deprem Arama Kurtarma Derneği….1999 büyük körfez depremi sonrasında kuruldu.Tamamen gönüllülük esası ile hiçbir menfaat beklemeksizin kendi ayakları üzerinde duran ve kendi yağında kavrulan bir dernekti.Sayısız olaya gitti.Ülkemizde meydana gelen depremlerde aktif rol aldı.Edirne başta olmak üzere bölgemizde yaşanan bir çok olumsuzluğa,kaza,deprem,boğulma olayları,yangın ve daha sayamayacağım sayısız olayla ilk sırada yer aldı.Kendi araçları ile,kendi yakıtlarını koyarak, kendi üst başlarını paralayarak zorda olana yardım elini uzattı.STK’larla iş birliği yaptılar,AB projeleri için kapılar aşındırdılar, dönemin valisi,belediye başkanı ile sürekli istişare yaparak güçlerine güç katmak istediler.Büyüdüler,en çok aranan,en çok konuşulan arama kurtarma dernekleri arasında yer aldılar.Federasyonlarda söz sahibi oldular.Birdiler,yüz oldular.Yüzlerce oldular.Eğitimler verdiler,kendilerini geliştirdiler.Uluslararası kurtarma ekipleri ile koordineli bir biçimde olası depremler üzerine tatbikatlar yaptılar, iletişim ağları kurdular. Bir bina istediler.Eski terminal yeri olarak bilinen şimdiki ERASTA’nın arsası üzerinde bir barakadan ibaret yapıda faaliyetlerini sürdürdüler.24 saat nöbet tuttular.Olası olaylara,kazalara ilgili birimlerle müşterek hareket ettiler.Boğulma olaylarında kurbağa adam ve balık adamları ile ön saflarda yer aldılar.Kaza kırım ekibi oluşturdular.İtfaiye ile eşgüdüm içinde çalıştılar.Doktorlar,hemşireler,itfaiye erleri,avukatlar,inşaat işçileri,teknisyenler ve daha bir çok kişi bu kuruluşta gönüllü olarak yer aldılar.Her şeyi ile dört dörtlüktüler.Damar yolu açmadan tutun,yerinde müdahaleye kadar tam donanımlıydılar.Nehir taşkınlarında canları kurtardılar.Ama kıskanıldılar. “Benzinimiz yok dediler”, “bize ne” denildi. “Olaylara intikal etmemiz için aracımız yok” dediler , “kurarken bize mi sordunuz?” dediler.

Belediye tarafından emanet verilen binadan ERASTA yapılacak diye “çıkın” dediler. “Size yeni yer vereceğiz” dediler,oldu, bittiye getirdiler var olan yerlerinden ettiler.

Şimdi “EDAK nerede?” diye soracak olursanız inanın bilmiyorum!...

“Sesimi duyan var mı?”sorusunu yönelten o sese en çok sahip çıkması gerekenler kişisel egoları yüzünden EDAK’ı hiç ettiler.Dedim yai kıskanıldılar.Derken bu arada AFAD kuruldu.Resmi kurum hizmetlisini arama kurtarma ekibine almışlardı o yıllarda.Odacı,temizlik işçisi,kaloriferci ihtiyaç halinde burada arama kurtarma görevlisi olarak istihdam ediliyordu.Boğulma olaylarına gidilir adam yüzme bilmez.Altına tekne vermişler kullanmayı bilmez.Suya girmesi gerekir “ben giremem” der.İşte böyle bir haldeydi.AFAD.Ama şimdi gelinen nokta gerçekten iyi ve başarılı.

Şimdi son yaşadığımız Elazığ ve Malatya depremlerine bakalım….En çok ihtiyacımız olan arama kurtarma ekibiydi.İstanbul büyükşehir belediyesi,İzmir, Mersin ve Ankara başta olmak üzere hepsi bu işte uzman kadrolarını teknik ekipmanlarıyla buraya görevlendirdiler.Biz ise sadece eşya yardımı yapabildik.Oysa ki; eskiden EDAK vardı ve EDAK şüphesiz her an hazır ve sahadaydı.

Olmaz demeyin…İstanbul’un 7.5 şiddetinde sallanması demek, Edirne’de depremin en az 5 şiddetinde olması ve hissedilmesi demek.Peki AFAD var ama yeterli mi?EDAK’a ihtiyaç yok mu? Neden tekrar güçlendirilip,AFAD koordinasyonunda değerlendirilmez?EDAK’ın arama kurtarma köpekleri vardı.Ama AFAD’ta bildiğim kadarı ile yok….Olması gerekir diye düşünüyorum.Vali ve Belediye başkanı derhal bu konuda gerekeni yapmalı.Keskin burun olarak nitelendirilen arama kurtarma köpeklerini envanterlerine katmalı.

Kimse olmaz demesin….Olduğunda en çok ihtiyaç duyacağımız birim AFAD’tır ve EDAK’tır.

Edirne Valimiz Ekrem Canalp’in bu konudaki hassasiyetini ve desteğini iyi biliyorum.Kendisinde de böyle bir yapının,olduğunun farkındayım.Fiziği ve duruşu ile tam bir aram kurtarma tim görevlisi gibi.Eminim ki; bu yazımı okursa EDAK ile ilgili biraz bilgi toplar ve bu çocukların akıbetini,ne yaptıklarını,ne halde olduklarını sorar.Eğer yanındakiler kıskançlıklarını ve kişisel egolarını yenerse Valimize bu çocuklar hakkında en güzel ve doğru cevabı vereceklerdir.

Sayın Valim Ekrem Canalp! Allah bize “sesimi duyan var mı” sözünü dedirtmesin!Ama siz bu çocukların sessiz çığlığını bir duysanız ve ne halde oldukların bir sorsanız.Belki Edirne’miz için yine yeni bir kazanım olur…..

Yorum Gönder 1
Facebook Yorumları 0

Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.