banner78
banner12

Yanlış yapılan hiçbir şey yapanın yanına kar kalmıyor!

Yıllarca Edirne Belediyesini ve onun başında bulunan zatı muhteremi yazdık durduk.Haksızlık yaptığımızı söyleyenlerde oldu,haklı olduğumuzu belirtenlerde çok oldu.Ama zaman geldi geçti…İt ürüdü kervan yürüdü…O köprü altında ne soğuk sular geçti be!

Saltanat kayığı nasıl batarsa, insanların saltanatıda böyle biter.Bittide…

Sedefçi tarihin sayfalarında yerini aldı almasına da; hala yapılanlar belediyede ortaya çıktıkça şu anki görevde olanların midesini bulandırmaya devam ediyor.20 yıl o koltukta otur,kenti idare et,birilerini zengin et ama sonunda düştüğün duruma bak.Meriç nehri kenarında yalnız bir hayat…İnsan içine çıkamayacak kadar,rahatsız edici bir hayat…

Peki Sedefçi suçlumuydu?Hatalımıydı?Bile bile veya bilmeyerek hatamı yapmıştı yada yaptırılmıştı?Sağ kolu gibi görünen ama her defasında önüne geçen,yıllarca Edirne İmarını katleden,gülüşleri ile kahkahaları ile koridorları inleten,yürüdüğünde topukları ile laminant parkeyi delen birileri için değerli ama şahsım için yorum yapamayacağım dönemin imar işleri müdiresi emekli Nihan Akdere hanımefendinin hiç mi hiç suçu yoktu?

İmar konusunda ne denirse başkana onay verdirten,Edirnespor GK’yı sağan, müteahhitleri sağılan gibi gösteren bu ablanın hiç mi suçu yok?Daha geçen gün Talatpaşa asfaltı yanında bulunan ve Belediye Sarayı olarak yapılması düşünülen alanın satışının yapılması sonrasında firmanın inşaata başlamak istemesi ve ortaya çıkan E-5’in güney şeridi yani alt kısmının da satışının yapılmış olması neyin nesi?

O dönemde imardan sorumlu arkadaş veya arkadaşlar kimlerdi?Sedefçi’nin önüne yada hala görevde olan kişilerin o gün önüne koyan satış metrajlarını imzalayanlar nereye bakıyordu?Bunda Sedefçi suçlu diyemem.Birileri malzemeyi mutfakta hazırlar ve önüne koyar oda imzayı atar veya satışı yapar.

Yıllarca yazdım.Ne emniyetimiz nede Savcılarımız o zaman kılını kıpırdattı.Belediye,Adliye, cemaat ve bide liboşu eklersek tüm işler tezgahtan geçiyor,üçlü karar doğrultusunda en pis işler bile sütten çıkmış ak kaşık gibi gösteriliyordu.Suçlu biz oluyorduk!Neden?Yazdık gün yüzüne çıkarttık diye…

Son beş yılda imarda dönen dolaplara vurulan vurgunlara hepimiz şahidiz.Gazetecilere verilen paralara,yapılan kıyıklara hepimiz şahidiz.Neden?Alkışlayın Sedefçiyi….Şimdi mama kesildi başladı bazıları hırlamaya.Mamayı aldığınızda ben yazarken siz neredeydiniz artistler?

İmarda H serbestliği yoğunluk muhabbetleri,görmezden gelinsin diye spor kulübüne yapılan yardımlar…Ne oldu ne çabuk unutuldu?Zaman aşımına mı uğradı?Yok mu bir babayiğit savcı çıksın araştırsın,yetim hakkını savunsun….

İmar planlarının altında o yıllarda hep Ali Yazıcı diye bir ismi duyar dururduk.Yahu o dönemin yapılan bütün yanlışlarının,hatalarının altında bu ismin olduğunu söylenir durur fakat şu an,Recep Gürkan’ın yanında oluyor olması ve imarı düzeltiyor olması aklımda soru işaretleri oluşmasına neden oluyor.Geçen aylarda aldığım evimin yapı kullanma izin belgesi yok!Müteahhitle konuştuk,hep yokuş kem küm.Ama verdiği tek isim var.Ali Yazıcı…Aaa birde baktım Yazıcı Belediye’de, tam yetkili.Benim oturduğum binada müteahhit yatak odalarındaki balkonları evin içine dahil etmiş.Bundan ötürü yapı kullanma alamıyoruz.Edirne’de zamanında bu ve benzeri avantası alınmış binlerce bina var.Eee o dönemde bizim Yazıcı bu binalara bakıyormuş,şimdide bakıyormuş.Acaba o dönem uzaktan mı baktı?Konuştuğum kişiler neler anlattı neler?

İnşallah çözülecek bu sorunlu yerler…

Geçtiğimiz günlerde yağan sağanak yağışlar kentin Venedik olmasına neden oldu.Bir değil iki değil.Artık nehir taşkınlarını bir kenara bırakın,kent içi taşkınlarla gündeme gelmeye başladık.Suçlu elbette Recep Gürkan!…. “Çünkü alt yapıyı o yaptı.Gelişi güzel parke taşları  o döşedi,kanalizasyon bağlantılarını bizzat o yaptı.Kotu düşük binalara imarı o verdi,oturum izinlerini o ayarladı,yağmur suyu akış yönünün hesabı yapılmayan refuju,aslaftı o yaptı.Dsi’nin 1970 lerde rafa kaldırdığı alt yapıyı taze gelin gibi sarılıp gidip o kaptı ve yaptı.”deseniz anlarımda o dönemde görevde kim vardı? Bir dönemde değil be arkadaş.25 yıl….Hamdi Sedefçi ve ekibi bu kentin katilimidir sizce?

Sular kesildiğinde akmayan suyun faturası bence çalışanlara değil, başkana değil, 25 yıldır bu kentte alt yapıya eğilmeyip göz boyamak için voleyi vuranlara kesilmelidir.Kentli yaşadığı kentin hakkını savunmalı,aramalı,yaşadığı kentin sorunlarına sahip çıkmalı,yetkili ve ilgilileri uyarmalı…Belediye başkanı Recep Gürkan’da bu kentte yaşayan biri olarak bizim adımıza hesap sormalı yan gelip yatmamalı…. 

Tredaş Tredaş olalı böyle rezalet ,halkına böyle zulüm yapmadı.Mükemmel bir işletim sistemi ve sorunsuz bir Tredaş bir anda sorunlu bir hala geldi.Yıllardır yaşamadığımız elektrik kesintileri sık sık gündeme gelmeye başladı.Hayırdır ne değişti Tredaş?Sadece yönetim değişti.Ampul patlayınca sizde mi patladınız ne yaptınız?Millet yıllardır rafta tuttuğu kandilleri yine çıkarmaya başladı.Arızalara bakışınız artık kaplumbağa hızı ile oluyor.Ne oldu tavşan bayırımı aştı?Taşkın Tez’in il müdürlüğü dönemimde ne kesinti nede arıza vardı olsa bile yerinde biter,arızayı gidermek için bizzat kendi uğraşırdı.Tez çocuktu maşallah…Traşı bırak Tredaş hizmete bak.En ufak rüzgarda yerle bir oluyon….Demekki ekilenleri koruyup kollayamıyon….Hadi bakalım sanada hayırlı traşlar….  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.